Medyanın Sahibi Kim?

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yıllardır medya sahipliği ile ilgili herhangi bir şeffaflık yok. Bu eksiklik nedeniyle, ülke, dünya medya çoğulculuğu sıralamasında bir Avrupa Birliği üye devletinden beklenenden çok daha düşük bir noktada. Daha da önemlisi, bu durum, ülkede üretilen gazeteciliğin saygınlığına leke sürüyor.

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından yayınlanan 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre, Kıbrıs Cumhuriyeti, dünya çapında 65. sırada. EUI Medya Çoğulculuğu ve Medya Özgürlüğü Merkezi ise, Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki medya sahipliğine dair şeffaflık eksikliğini yüzde 84 ile Yüksek Risk kategorisine koydu. Yakın geçmişte, Avrupa Komisyonu’nun Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ilişkin 2024 Hukukun Üstünlüğü raporunda, medya çoğulculuğu konusunda herhangi bir ilerleme kaydedilmediği ortaya çıktı.

Bu da şu anlama geliyor: Birçok Kıbrıslı Rum siyasetçi ve pek çok yerel hukuki hizmet şirketi ve denetim kurumu uluslararası yolsuzluk skandallarına bulaşırken, medya sahipliği konusunda şeffaflığın olmaması nedeniyle, yerel medya bu konularda seçici ve çoğunlukla da yetersiz haber yapıyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nde dijital medyaya ilişkin yasal bir çerçeve bulunmuyor ve 1989 tarihli güncelliğini kaybetmiş Basın Yasası da, yazılı basında mülkiyet şeffaflığını sağlamakta yetersiz kalıyor. Görsel-işitsel medyaya yönelik yasal bir çerçeve olmasına rağmen bu çerçeve tutarsızlıklarla doludur ve Kıbrıs Radyo ve Televizyon Kurumu’nun etkili bir şekilde düzenleme yapmasını engellemektedir.

Adanın uluslararası alanda tanınmayan kuzey kesiminde ise, medya özgürlüğüne yönelik ciddi ihlaller kaydedilmektedir ve medya sahipliği konusundaki şeffaflık daha da sorunludur. Kıbrıs’ın kuzeyi bu yıl Dünya Medya Özgürlüğü Endeksinde 90. sırada yer aldı. RSF’e göre, Kıbrıs’ın kuzey kesimindeki medya sahiplerinin çoğunluğu ise, medya dışında başka mali çıkarları olan işadamlarıdır.

Kıbrıs’ın kuzey kesiminde medya sahipliği konusunda şeffaflığa ilişkin yasal çerçeve yetersizdir ve gerçek sahipler, paravan şirketlerin veya kişilerin arkasına gizlenebilmektedir.

CIReN tarafından yapılan bu araştırma, hem Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki hem de adanın kuzey kesimindeki medya sahipliği sahnesine biraz ışık tutmayı, ve tüm Kıbrıslıların, tükettikleri haberleri üreten kaynakların nihai gerçek sahiplerinin farkına varmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.

Bu proje IMME, We Are Solomon ve OCCRP’nin desteğiyle üretildi.