Geri dön

Kıbrıs Cumhuriyeti, Yaptırıma Tabi Afgan Politikacının Uluslararası İş İmparatorluğunun Merkezinde

Kıbrıs Cumhuriyeti, Yaptırıma Tabi Afgan Politikacının Uluslararası İş İmparatorluğunun Merkezinde
[Svetlana Tiourina]

Geçen Aralık ayında, iki eski Afgan milletvekili, ABD Hazine Bakanlığı tarafından “ulusötesi bir yolsuzlukta oynadıkları geniş rol” nedeniyle yaptırıma maruz kaldı. Bu iki eski vekil, aynı zamanda Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı.

ABDli yetkililer, parlamento eski başkanı Mir Rahman Rahmani ve oğlu Ajmal Rahmani’yi, ABD tarafından finanse edilen ve Afgan güvenlik güçlerine yönelik olan sözleşmelerden milyonlar hortumlamayı ve oy satın almayı içeren karmaşık hileli bir yakıt tedarik düzeni kurmakla suçluyor.

31 Ocak’ta Rahmaniler buna cevaben ABD hükümetine karşı bir dava açtı ve davada, “herhangi bir hileli yakıt tedarik düzenine dahil olduklarını kategorik olarak” reddetti. Mahkeme Nisan ayında Rahmanilerin itirazlarını kısmen geri çevirdi.

Ancak Rahmanilerin açtığı dava, ikilinin hâlâ Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığına sahip olduğunu ortaya çıkardı. Oysa, Rahmaniler, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin altın pasaport programındaki yolsuzlukları araştıran Nicolatos Komitesi tarafından 2021’de ‘yüksek riskli’ olarak değerlendirilmişlerdi. Bunun üzerine, Kıbrıs Cumhuriyeti başsavcısı tarafından atanan ve Yüksek Mahkeme eski başkanı Myron Nicolatos liderliğindeki özel komite, Rahmanilerin pasaportlarının iptal edilmek üzere gözden geçirilmesini tavsiye etmişti.

Nicolatos Komitesi, risk değerlendirmesini yaparken, mali istihbarat birimi MOKAS tarafından yazılmış olan ve Mir Rahmani’nin İslami bir grup ve siyasi parti olan Cemiyet-i İslami ile bağlantılı olduğu iddialarına işaret eden bir mektuptan alıntı yapmıştı. Söz konusu bağlantı iddiaları, Kıbrıs’taki bir banka tarafından, şirket banka hesabı başvurusu sonrasında yapılan ayrıntılı inceleme sürecinde tespit edilmişti. Komite ayrıca, Rahmani’nin siyasi parti bağlarını açıklayamamasına da değinmiş ve aile bireylerine yönelik evrakların gerçekliğini sorgulamıştı.

Mir Rahmani, gazetecilerin sorularına karşılık gönderdiği bir e-postada, “Hiçbir güvenilir makam veya yasal kurum bana veya bana tabi kişilere karşı bu tür suçlamalar getirmedi” dedi. “Kıbrıs’ta gerçekleştirilen tüm ticari işlemler yasaldır, tamamen şeffaftır, ilgili tüm makamlara iletilmiştir, ve uluslararası standart ve düzenlemelere tam anlamıyla uygundur.” Mir Rahmani, ayrıca Cemiyet-i İslami ile herhangi bir bağlantısı olduğunu da reddetti.

Kıbrıs Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı, Bakanlar Kurulu’nun, 68’i yatırımcı, 165’i aile bireyi olmak üzere 233 kişinin vatandaşlığını iptal ettiğini doğruladı. Bu rakam Kasım 2023’te de açıklanmıştı. Bakanlık, gizliliğin korunması ilkelerine atıfta bulunarak, söz konusu şahısların isimlerinin açıklanamayacağını belirtti. Bakanlık, spesifik olarak Rahmanilerin pasaportları ile ilgili yorum yapmayı reddetti, ancak pasaport iptallerinin “üçüncü ülkeler”in uyguladığı yaptırımlar sonucu değil, sadece AB ve BM yaptırımları sonucunda gerçekleştiğini belirtti.

Ajmal Rahmani, ABD hükümetine karşı açılan davada, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunun önemine işaret ederek, “Kıbrıs’tan yatırım yaparak vatandaşlık aldığını ve Avrupa’da yatırım yapmaya başladığını” ayrıca “BAE’deki ikamet iznini Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı sayesinde” aldığını kaydetti.

Rahmaniler ABD tarafından uygulanan yaptırımların kendilerini “ciddi şekilde vatandaşlıklarını kaybetme ve Afganistan’a iade riski ile karşı karşıya bıraktığını, kendilerinin ve ailelerinin Afganistan’a geri gönderilmeleri halinde Taliban’ın elinde ciddi bir zulüm ve bedensel zarar tehdit ve riski ile karşılaşacaklarını” sözlerine ekledi.

CIReN ile işbirliği içinde çalışan ZDF frontal ve OCCRP’den gazeteciler, Ajmal Rahmani’ye ait, çoğu Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna kayıtlı, değeri 200 milyon Euro’yu aşan büyük bir emlak portföyü ortaya çıkardı. Mir Rahmani’nin Dubai’de 680.000 Euro değerinde mülkü var, ancak bunları almak için hangi pasaportu kullandığı belli değil.

Uluslararası Yatırımlar

Ajmal Rahmani’nin Dubai’de, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna kayıtlı, tahmini değeri 2,9 milyon Euro olan en az beş mülkü var. Ajmal Rahmani’nin kurduğu ve ABD Hazinesi tarafından yaptırıma tabi tutlan Emirlik şirketleri Ocean Estate Company Limited ve Fern Limited tarafından geliştirilen diğer 16 mülk ve çok sayıda konut barındıran iki binanın da yıllık 1,8 milyon Euroluk kira geliri olduğu tahmin ediliyor.

Ocean Residencia’nın inşaatı 2014 yılında başladı. Yılda yaklaşık 10.000 Euro karşılığında bireysel daireler kiralayan 102 üniteli apartmanın yıllık 1,1 milyon Euro gelir getirdiği tahmin ediliyor. Katkıda bulunanlar: PropSearch

Ajmal Rahmani, Almanya’da ise Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki holding şirketlerini ve Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna kayıtlı Alman şirketlerini kullanarak 197 milyon Euro değerinde gayrimenkul satın aldı.

Ajmal Rahmani’ye Almanya’nın Stuttgart kentindeki savcıların gayrimenkul işlemlerini incelediklerine ilişkin haberler de soruldu. Rahmani, gönderdiği e-postada, kendisinin ve meslektaşlarının “ön incelemeye destek sağlamak için yasal temsilcilerimiz aracılığıyla Stuttgart Savcılığı ile aktif olarak işbirliği” yaptığını söyledi. (Haziran ayında Almanya’daki savcılık, ABD makamlarından “somut kanıt” eksikliğini gerekçe göstererek soruşturmasını sonlandırdı.)

Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı, Ajmal Rahmani’nin eşi Tahmina Tajali’nin 2020 yılında Avusturya’nın kayak merkezi Kitzbühel’de bir mülk satın almasına da yardımcı oldu. Mülk kayıtlarına göre, 10,5 milyon Euro değerindeki dağ evi, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna kayıtlı.

10,5 milyon Euro değerindeki villa, Avusturya’nın seçkin bir kasabası olan Kitzbühel’in sembolünü taşıyan bir kapıyla korunuyor. Tahmina, Rahmani’nin eşi olarak Mart 2015’te aldığı Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu ve Alman noterliğini kullandı. Katkıda bulunanlar: Maria Retter (paper trail media)

Avusturya yasaları, AB dışındaki ülkelerden gelen kişilerin bir mülk satın almadan önce yerel makamlardan onay almalarını gerektirmektedir. Bu onay, yalnızca söz konusu işlemin yapılmasında kültürel, sosyal veya ekonomik bir fayda olması, ve satın almanın “ulusal siyasi çıkarlara” zarar vermemesi durumunda verilir.

Kıbrıs’ta sahil kenarı

Ajmal Rahmani, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu almak için Ağustos 2014’te sahil kasabası Aya Napa’da bir villa satın aldı.

ABD Hazinesi tarafından yapılan basın açıklamasına göre aynı yıl, Rahmaniler “ABD tarafından finanse edilen sözleşmelerde yakıt fiyatlarını 200 milyon dolardan fazla artırmak için gizli anlaşmalar yaptı.” Rahmaniler, yaptırımlara itiraz ettikleri davada bu iddiaları da “kategorik olarak reddediyor.”

Ajmal Rahmani gazetecilere gönderdiği e-postada şunları yazı: “Hukuk ekibimiz hazırlıklıdır ve atıfta bulunulan 200 milyon dolarlık akaryakıt yolsuzluğu iddiasının asılsız olduğunu ve bizimle ya da şirketlerimizden herhangi biriyle bağlantılı olmadığını gösteren önemli kanıtlara sahiptir.”

Baba Mir Rahmani de akaryakıt işi ile bağlantısını reddetti. Mir Rahmani yazdığı ayrı bir e-postada şöyle dedi: ” ABD ve NATO veya Afgan hükümetleri ile herhangi bir yakıt sözleşmesi yapmadım, veya bu nitelikte bir iş yapmadım.”

Nicolatos Komitesi tarafından ele geçirilen bir satın alma anlaşmasında, Ajmal Rahmani’nin sahildeki villa için 2,5 milyon Euro artı yüzde 19 KDV olmak üzere toplam 2.975.000 Euro ödediği belirtiliyor. 2,5 milyon Euro, o dönemde yürürlükte olan yatırım yoluyla vatandaşlık programı kapsamında gerekli olan minimum yatırım miktarıydı.

Sızdırılmış olan faturalara göre, Rahmani ayrıca Henley & Partners’ın yerel aracı şirketi olan Henley Estates’e 55.000 Euro ücret ödedi. Nicolatos raporuna göre, Rahmani, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaport programıyla bağlantılı yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya olan Kıbrıs eski meclisi başkanı Demetris Syllouris’in eski damadına ait hizmet sağlayıcısı FidesCorp Limited’e de 90.000 Euro ödedi. Syllouris’in veya damadının Rahmanilerin pasaport başvurularıyla ilgili olarak yasa dışı bir işlem yaptığına dair bir iddia bulunmuyor.

Henley & Partners’ın sözcüsü Sarah Nicklin, sorulara e-postayla yanıt vererek, finans departmanının “kapsamlı bir kontrol yaptığını ve Rahman Rahmani ve/veya oğlu Ajmal Rahmani’den alınan herhangi bir ödeme tespit edemediklerini” söyledi.

Nicklin, “Ancak bu kişiler bağımsız yerel hizmet sağlayıcılara yönlendirilmiş olabilir ve ilgili gayrimenkul alımı sürecinde Henley Estates yer almış olabilir” diye ekledi.

Nicklin, “Henley Estates hiçbir zaman vatandaşlık başvurusu işlemleri yapan bir şirket olmadı. Sadece Henley & Partners tarafından satın alınan bir emlak şirketiydi. Dolayısıyla, firmamız hiçbir zaman başvuru işlemlerinden ve bu kişilerin emlak alım-satımlarından sorumlu olmadı” dedi.

Sızdırılmış olan faturada, Henley Estates’in “Vatandaşlık Başvuru Ücretleri” için Henley & Partners adına Ajmal Rahmani’ye fatura kestiğini gösteriyor.

FidesCorp sorulara yanıt vermedi.

Rahmani, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu alabilmek adına Aya Napa’da sahil kenarında bir ev satın almak için 3 milyon Euro’nun üzerinde para harcadı. Onay süreci yaklaşık beş ay sürdü. Katkıda bulunanlar: Andreas Cosma (OCCRP)

Mali suçlar işleyerek firari olan Jho Low, Rahmani ile aynı bölgede 5 milyon Euro karşılığında kendi lüks villasını satın almış ve Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu elde etmesine yardımcı olmaları için aynı hizmet sağlayıcıları kullanmıştı. Ancak Low’un pasaportunun, soruşturmanın başlamasından neredeyse dört yıl sonra geçen yıl Kıbrıslı yetkililer tarafından iptal edildiği bildirilmişti.

Kıbrıs Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu başkanı Demetra Kalogerou başkanlığındaki ayrı bir özel komite tarafından hazırlanan gizli raporda, Kıbrıs Cumhuriyeti hükümetinin Kasım 2019’da Low’un pasaportunu iptal etmeyi planladığı belirtiliyor. Rapora göre başvuru sahibi Low, “şirket varlıkları hakkında çok sınırlı bilgi verdi” ve “vatandaşlığın verildiği dönemde hakkında Interpol tarafından kırmızı bültenler çıkarıldı.”

Her ne kadar hükümetin kusurlu olduğunu kabul etmesinin ardından Kıbrıs Cumhuriyeti, 2020 yılında yatırım yoluyla vatandaşlık programını iptal etmişse de, söz konusu programın kötü mirası adanın itibarını zedelemeye devam ediyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün savunuculuk ve kampanyalar koordinatörü Eka Rostomashvili, “Altın pasaportlar pek çok nedenden dolayı hoş olmayan karakterleri çekiyor” diyor. “Artan hareket kabiliyetinin yanı sıra, AB üyesi bir ülkenin vatandaşı olmak belli bazı ayrıcalıkları beraberinde getiriyor. Bu ayrıcalıklar arasında bir banka hesabı veya şirket açarken daha az inceleme yapılması da var. Ki bu ayrıcalık, şüpheli anlaşmalar veya suç faaliyetleri için istismar edilebiliyor.”

Haber, Rahmani’nin Almanya’daki gayrimenkul işlemlerine ilişkin soruşturmanın düşürüldüğünü yansıtacak şekilde güncellenmiştir.

Gönderiyi Önizle
Dubai’nin Sırları Açığa Çıkıyor: Kirli Para ile Dubai’de Elde Edilen Gayrimenkuller
Sonraki Gönderi
Partilere Yapılan Şeffaflıktan Uzak Bağışlar Mercek Altında – Baf’taki Tatil Tesisi Yine Gündemde